Yurdum insanı diye bir tabir vardır, çaresizlik ve yokluk karşında derme çatmada olsa bir çıkar yol bulur yurdum insanı... işte bende yurdum insanı oldum :)))
Dikiş dergilerini aldığım gün hemen birşeyler dikebilmek arzusuyla yanıp tutuşuyordum ama gelin görünki kalıp çıkarmak için gerekli mülaj kağıdım yoktu. Tabi hemen aklıma fırında kullandığım yağlı kağıt geldi onuda nette okumuştum kullanan varmış. Amaaaa kalıp bitmeden yağlıkağıtta bitmesinmi. napaarım naaparım diye dolanırken a3 büyüklüğünde bir kağıt takıldı gözüme çok mutlu oldum ama mutluluğum fazla uzun sürmedi çünkü kağıt okadar kalındı ki hiçbirşey görünmüyordu :( gene naaparım naaparım derken o kalın kağıdı serdim cam masanın üzerine, altınada elektrik kesilince kullandığımız ışıldağı koydum, çıktımı bütün çizgiler ortaya :))) o an benden mutlusu yoktu...
işte bu, harikasın. printeri olmadığı için ekrana mulaj kağıdı dayayan benim bir üst levelimsin, gurumsun, saygılar...
YanıtlaSil:))) senin fikirde çok orjinalmiş :)) nasıl tutturdun beden boyutunu ekrandan merakettim. benimde buna benzer bir denemem olacak yakında :) bakalım becerebilecekmiyim.sevgiler...
Sileğer giysi kalıbı çıkaracaksan tavsiye edemiyeceğim zira denedim ben bunu. dikiş dergilerinin paftaları ve dergileri bazı sitelerde pdf ve jpg şeklinde yüklenmiş indiriyorsun ama dili genelde rusça oluyor, pek güvenilir bir yöntem değil giysi kalıbında. burda kalıbının azizliğine mi uğradım yoksa bilgisayara aktarırken boyutlandırma problemi mi yaşandı bilmiyorum ama sözde bir büyük beden kalıbı elde ederken tam kendi bedenimi elde etmişim çok şanslıyım yani http://ornitorenkhandmade.wordpress.com/?s=havu%C3%A7+pantolon
Silbu yazıda da anlatmıştım ama benim şöyle bir özelliğim ver kolay kolay uslanmam o yüzden bir gün çok istediğim bir model olursa yine denerim :)şimdilerde benim ufaklığın tişörtlerine boyama yapacağım zaman desen çıkarmak için kullanıyorum bu yöntemi birde oyuncak kalıplarını çıkarırken
haha yazın çok eğlenceliydi...
Silçoğu yerde evet evet diye haykırmak istedim :)) mesela dikiş odası, yemek masası vede özellikle dikiş dergi kalıplarıyla ilgili yorumlarında...
benimde elimde bu pdf formatlı dergilerden var. ama nasıl değerlendireceğimi bilmiyorum. senin fikrine çok benzer ama biraz daha uçuk bir fikrim vardı, bakalım yaparsam yayınlarım gene yurdum insanı oldum diye :)
şansından seçtiğin model dikiş okulu modeliymiş ama neden kalıbı okadar genişlettiğin halde tam üzerine göre olmuş anlayamadım. ruslar Türklere benzemiyor maalum hepsi kalem gibi ondan mı dersin :)))
yapma arzusu yokmu nelerden neler yaptırır insana kör karanlıkta bile:)))
YanıtlaSilevet aynen öyle fikriye hanımcım :))
SilHakikaten nasıl bir azim. Bu azme neden olan hangi burda sayısı hangi model, al sana merak konusu :)
YanıtlaSilhehe güzel yaklaşım ama azmimin modelin güzelliği ile alakası yok sevgili suhuba. o çıkaracağım ilk kalıptı. ilk olmanın verdiği heyecan ve sabırsızlıktan kaynaklanan bir durum oldu anlayacağın :)
Silyoksa öyle ahım şahım bir model değildi yaani...
:) iyi fikir.birkeresinde bende malzeme eksikliği ve modeli çıkartma aceleciliğim nedeniyle naylon poşetten kalıp çıkartmıştım.Allahtan model bebek elbisesiydi.Parçalana parçalana da olsa keyif almıştım.netice güzelse sorun yok :)
YanıtlaSilo da iyi fikirmiş :) bir dahaki sefere aklımda bulunsun :))
YanıtlaSilevet önemli olan netice ama neticeye ulaşmak için katettiğin yolda güzel bir anı olarak kalıyor :)
x- Madame bir nevi ışıklı masa yapmışsınız, eskiden Stilistlik kursuna gittiğimiz dönemlerde hocamız öğretmişti.. Hakikaten işe yarayan bir yöntem bu benim şimdilerde böyle bir masam olmasa da ben de eski sehpa ayaklarını yan yatırıp üstüne cam koyup, onun altına ışıldak yerleştiridim zaten. Ama yok bu yöntemi çok sevdim bir eve cam masa şart oldu desenize:) harika bir yöntem:) elleriniz dert görmesin.
YanıtlaSil:)))) hadi yaa demek stilistlik kursunda bunu gösteriyorlar, tuh bende icat yapmış gibi sevinmiştim :)))
YanıtlaSilcam masayı evlenirken çok şık olduğunu düşündüğüm için çok severek almıştım ama meğer onu silmek ne büyük bir işkenceymiş. ıslak bezle silersin iz olur, kuru bezle silersin lekesi geçmez. önce ıslaklan silicen sonra kuruylan ikisaat ovalıcan. birazcık eziyetliymiş. sonrasında o masadan nefret etmiştim ama kalıp çıkarırken kendini bana affettirdi :)
o yüzden ben herkese söylerim cam masa alırken 2 kere düşünün... haa bide kışın çok soğuk oluyo kolunu koyamıyon gooogoookcum ona göre :))