24 Aralık 2013 Salı

BURDA DERGİSİ OCAK-2014





Belki çoğunuz göreli çok olmuştur hatta dergiyi bulup alan bile almış olabilir ama görmeyenlere de ben hatırlatayım dedim. 

Ocak sayısı görsellerinden en beğendiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Hani çok dikiyom ya :)























Umarım deneme şansım olur :(

Bu sayı biraz farklı geldi bana. belkide modellerden değil de seçilen kumaşlardır. nedendir bilmem ama bazı modeller çok tarz duruyor ayrı bir havası var. genel olarak olmasa da özel olarak bunları beğendim. Bilmem siz de beğenir misiniz?

16 Aralık 2013 Pazartesi

PRATİK KUNDAK


Merhaba demeye utanır oldum :(
Sende kimdin diyeceksiniz diye korkuyorum artık :)
Evet oldukça ihmal ediyorum bloğumu farkındayım. Siz çalışan bayanlar nasıl beceriyorsunuz aktif bloger olmayı bilmiyorum ama ben beceremiyorum işte :(
Benim gibilerde var tabi arada tek tük ama onlarda diyorlarki sanmayın ki üretmiyorum sadece yayınlamaya fırsat bulamıyorum. Gene utanarak söylüyorum ki bende o da yok :))
Yayınlayamıyorum çünkü üretemiyorum... Bi beceriksiz benmi varım anlamıyorum ki? Yıl sonu geldi her yıl sonunda vs vs ödüller dağıtılır ya, bence bana da en tembel blogger ödülü verilsin :( 
Koca hafta sonu koşturmaca ile geçiyor da bir boşluk bulup 2 satır yazamıyorum. Ama bugün inat ettim yazacağım diye ve yazıyorum işte. Şuan pazar gecesi saat 01 ve ben sabah 06 da kalkacağım ama olsun ya-za-ca-ğım!
Kış geldi havalar soğudu. hafta sonu kendimi dışarı atamaz olmaya başladım belki bu arada birşeyler yaparım diye ufak bir umudum var. umarım o unut yüzümü kara çıkarmaz...



Bu gördüğünüz kundak teeee kurban bayramında memlekete giderken yeğenime yaptığım bir hediyeydi. Hatırlarsanız bir de emzirme yastığı yapmıştım. Yapılışını merak edenler buradan ulaşabilirler. Birşeyler üretemeyince bari bu kundağı yayınlayayım da kendimi bir hatırlatayım dedim.

Model burda dergisinden. Eylül 2013 den 148 nolu model. Bence çok şık ve pratik. kardeşim de çok beğendi. Zevkle kullanıyormuş. artan malzeme ile de minik bir yastık yaptım, takım havası verdi daha şık oldu sanki. 2 kat kumaş kullandım. iç kısmında lacivert beyaz çizgili pamuklu nevresimlik kumaş, dış kısmında ise lacivert triko tarzı bir kumaş kullandım. iki kumaş arasına elyaf-kapitone yerleştirdim. kumaşları birbirine dikerkende arasına dantel fisto yerleştirdim çok cici oldu. Lacivert beyaz uyumunu hep çok sevmişimdir zaten. Beyaz düğmeleri de ekleyince hıh dedim galiba oldu. Olmuş mu?
  
Çeşitli şekillerde duruşunu çekmeye çalıştım ki neye benzediğini görebilesiniz diye. Dergide sadece kapalı hali vardı (yandaki resim) ve ben nasıl bişey olduğunu anlayana kadar baya uğraşmıştım cahillik işte naaparsınız :) meğersem böyle bişeymiş...
Yorumlarınızı merak ediyorum umarım beğenmişsinizdir. Sevgiler...

29 Ekim 2013 Salı

EMZİRME YASTIĞI YAPILIŞI

Emzirme yastığı nasıl yapılır
Emzirme yastığı nasıl dikilir

Bugün bayram...
Cumhuriyetimizin 90. yılı hepimize kutlu olsun...
Ama ben anca fırsat bulabilen tembel blogger olarak geçtiğimiz kurban bayramından bahsetmek istiyorum. 

Malumunuz 9 günlük bir tatil vardı, fırsattan istifade memleketime gittik. Bayram, tatil, ailemi görmek hepsi heyecan verici şeylerdi fakat hepsinden daha heyecan veren şey geçtiğimiz ay doğan minik yeğenimi görmekti :)  

Sabah 7 de evden çıkıp akşam 8-9 gibi eve gelen biri için ne kadar zor olsa da, "eee teyze olmak kolay değil" dedim ve gitmeden önce kolları sıvayıp minişime birkaç hediye diktim. Bunlardan ilki emzirme yastığı. Bu aralar çok popüler olan ve kullananların çok memnun kaldığı bir icat olduğu için yapılışını anlatayım istiyordum ama yetiştirebilirmiyim telaşı arasında yapım aşamalarını fotoğraflamayı unutmuşum maalesef. 

Kalıbını bu gördüğünüz şemaya göre çıkardım. birebir ölçülere uydum, oldukça büyük ve kullanışlı oldu. Kalıbı internette buldum, araştırdığınız zaman görürsünüz zaten pek fazla kalıp yok, hep aynı resimler. bana en anlaşılır geleni bu oldu bende bunu kullandım. Derya Baykal ın tarifi yazıyordu.

Malzemeler:
kılıf için 1m nevresimlik kumaş
içi için 1m astarlık kumaş
45 cm lik fermuar
doldurmak için organik pamuk
ve dikmek için teyze :)

Kalıba göre astarlık kumaşımızdan 2 adet kesiyoruz. İçini doldurabilecek kadar bir boşluk bırakıp kalan yerlerini makinede dikiyoruz. ben boşluğu yastığın iç tarafından bırakmayı tercih ettim. İçerisini doldurduktan sonra açık bıraktığımız kısmı elde dikerek kapatıyoruz işte yastığımız hazıır :)

Aynı şekilde nevresimlik kumaşımızdan da kalıba göre 2 parça kesiyoruz. astardan farklı olarak buna fermuar dikiyoruz. Ben fermuarı dış tarafına dikmeyi tecih ettim ve oldukça büyük bir fermuar kullandım. Çokta kullanışlı oldu.

Aldığım kumaş nevresimlik diye satılıyor. metresi 10 tl. ben 1m aldım yarım metre alsam yetmezmiş ama biraz arttı. artandan da küçük de olsa bir emzirme önlüğü yaptım ama onu fotoğraflamayı unutmuşum. 


Bebek için sağlıklı olduğunu düşünerek  içini organik pamukla doldurduk. Elyaf da tercih edilebilir tabi.

Anne için büyük kolaylık oluyor kolları ve beli ağrımıyor. Ayrıca sadece emzirmek için değil bebeği oturtmak ve yatırtmak için de ideal bir icat olmuş bu yastık baksanıza minnoşuma paşalar gibi :)

Yapmak isteyenlere kolaylıklar, minik yeğenime de keyifli emişler diliyorum :))

Bu arada hatırlatmak istedim ucuz kumaş satışı için buraya tıklayabilirsiniz.

YORUMSUZ...


28 EKİM 1923
"Efendiler! yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz"
                                M.Kemal ATATÜRK


29 EKİM 1923
Esaret sona ermiş, şimdi büyük mücadelenin ardından hiç de kolay kazanılmayan bağımsızlığı kutlamaya sıra gelmişti. 
Can verilip, kan dökülmüş, bedel ödenmişti. Ancak artık sokaklarda düşman çizmelerinin sesi yoktu, sokaklar "Yaşasın Cumhuriyet" sesiyle çınlıyordu. Bu ilan aynı gece atılan 101 pare top ile kutlandı. 

1924 yılında cumhuriyetin ilanı şenliklerle kutlandı.

2 Şubat 1925'de Hariciye Vekaleti'nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerildi.[1] Bu öneri metninde “medenî ülkelerden her biri kendisi için millî bayram olmak üzere tek bir gün kabul etmiştir. Her millet bu şekilde belirlediği günü, resmî özel gün sayarak yalnız o günü gerek ülke içinde, gerek dış temsilciliklerinde millî törenle icra eder... Yabancılara da kutlattırılması gereken, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve milletimizin resmî özel gününü öteki medenî ülkeler gibi bir gün olarak belirlemek lâzımdır. O gün ise Cumhuriyet’in ilânı günü olan 29 Ekim’den başkası olmamalıdır”[1] dendi. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan 1925'de karara bağlandı. 19 Nisan'da bu teklif TBMM tarafından kabul edildi.
 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim 1925'ten itibaren bu gün ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlandı.


29 EKİM 1933
(onuncu yıl nutkundan alıntı)
Türk Ulusu! 
Sonsuzluğa akıp giden her on yılda, bu büyük ulus bayramını daha büyük
onurla, mutluluklarla, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türküm diyene!
                                M.Kemal ATATÜRK



29 EKİM 2013
"Hayaldi gerçek oldu"
...

5 Ekim 2013 Cumartesi

YARIM KALAN İŞLERİM 3



    Bu kez de malzeme eksikliğini bahane ederek yarım bıraktığım işlerimden biri de bu. Kumaş çanta.
   Birkaç çanta dikmiştim ama bu biraz farklı olsun  mesela fermuarlı değil de çıtçıtlı olsun istedim lakin çanta için satılan şu çıtçıtları nereden bulacağımı bilemedim. Eminönüne gitsem bulurum belki ama bi çıtçıt içinde okadar yol tepemem doğrusu dedim ve öyle kaldı. 

Kumaşım karikatür desenli ince ketenimsi bir kumaştı önce tüm kumaşa tela yapıştırdım böylelikle sert ve dik oldu. içinde ise yine sert ve tok olan döşemelik kumaş kullanmayı tercih ettim. Dış ve iç ceplerini kot kumaşından yaptım. 
Dış cebin üzerine de bir kelebek figürü ile adımın baş harfini aplike yaptım. Sadece sapları ve çıtçıtı kaldı ama yağmurlar başladı artık bitirsemde kullanamayacağımdan bu işte yarım kalan işler kervanında yerini aldı.
   Nasıl sizce bitince güzel olacak mı? Aslında sapı konusunda da biraz kararsızım tavsiyesi olan varsa sevinirim...

30 Eylül 2013 Pazartesi

YARIM KALAN İŞLERİM -2


Eveet marifetmiş gibi yarım kalan işlerimi göstermeye devam ediyorum :)
Bu da burda dergisinden 2013 mayıs sayısı 106 nolu model. Model benim çok hoşuma gitti. hem şık hemde rahat. yazın dökümlü şeyleri seviyorum sıcakta üzerine yapışan şeyler daha bir bunaltıyor insanı. Sevmesine seviyorum ama bu yaz giymek kısmet olmadı seneye bitermi bakalım :)
Bu arada rengi kırmızı gibi görünse de çok tatlı narçiçeği gibi hoş bir rengi var.
aslında işin büyük ve zor olan kısmı bitti sadece kol ağızı ve etek ucu kıvrılacak... 
Bundaki sorunda kumaşının hassasiyeti oldu. Cinsini bilmiyorum ama öyle güzel bir kumaş ki dokunmaya doyamıyorum tiril tiril bişey ama ipek desen değil saten desen değil şifon desen değil bööylee pahalı eşarplar gibi hoş bir dokusu var. 
Ama her güzelin bir derdi olduğu gibi bununda derdi çok narin bir kumaş olması. İşte bu narinlik etek ucunu kıvırma konusunda beni korkuttu, cesaret edemedim kumaşı zedeleyeceğim diye kıyamadım. Sanki kumaşa her iğne batışında teli kaçarcasına bir büzülme oluyor. Bu kumaşın cinsinden mi? yoksa makinenin iğnesinden mi? yoksa makinenin ayarlarından mı? yoksa benim beceriksizliğimden mi bileamedim... Bilen ya da tahmini olan varsa fikirlere açığım :)
hepinize iyi haftalar diliyorum sevgiyle kalın...

21 Eylül 2013 Cumartesi

YARIM KALAN İŞLERİM-1


Hepinize merhabaa,

öyle uzun zaman olmuş ki hımmm özlemişim sizleri, burada olmayı, birşeyler paylaşmayı, yorumlarınızı...

      Önceki postumda bahsetmiştim elimi attığım her işin yarıda kaldığını. Hiçbirini bitiremedim diye anlatamayacakmıyım? ama bu haksızlık dedim ve bende yarım kalan işlerim serisini başlattım :)
Bu model burda dergisi 2013 mart sayısından...
Aaah ahh ne kadar dört gözle beklemiştim o sayıyı alabilmeyi. önizlemesi çıkar çıkmaz bu modele vurulmuştum. Şubat ayı sonlarına doğru her yerde dergiyi arar olmuştum. sanki hemen alınca hemencik yapıcam! 2014 ün mart sayısı gelecek nerdeyse hala bitiremedim :)) 
Aslında bitirirdim sayılır ama işler istediğim gibi gitmediği için yarım kaldı. Yarım kaldı dediğim sadece düğme ve ilikleri kaldı hee birde kol ağzı kıvrılacak. Tembellik bazen insana cin fikirler ürettirebiliyor :) dikkatli bakarsanız etek ucunu hep kumaş kenarına denk getirdim ki kıvırma işlemi yapmak zorunda kalmıyım diye :)) aslında o tembellikten değil de biraz işbilmezlikten oldu. Kullandığım kumaş dantel olunca kıvırma işi pek zarif durmayacaktı. Böyle biyeli gibi daha şık oldu sanki. Diğer türlü acemi işi olduğu çok belli olacaktı belkide. Gövde kısmında bunu yapmayı başardım ama kolları için denk getirecek kumaş kenarı kalmadı maalesef o yüzdende kol ağzı halen kıvrılmayı bekliyor. Birkaç keremi kıvırsam? Çift iğnemi kullansam? öylemi yapsam böylemi yapsam kararsız kaldım. Neyse asıl sorun ne düğmeleri ne de kolağzı, asıl sorun bedeni...
Modeli dikenler var mı bilmiyorum ama bence kalıbını çok çok dar yapmışlar. Bir beden büyük çıkardığım halde dar geldi. Zaten kumaş dantel esnemiyor. Dikişe mayıs ayında başlamıştım, dar gelipte çare bulamayınca zaten havalar da ısınmaya başlıyor ben bunu giyemicem boşuna uğraşmıyım dedim ve öyle kaldı. İşin kötüsü 
İşe başladıktan sonra masabaşı monotonluğu, dışarda yenen öğle yemekleri ve akşam hazır gıdalara yönelme zorunluluğundan sonra ben tam 5 kilo aldım. Şimdi öldürsen sığamam :(( 

Neyse hırkaya geri dönelim giymeye giyemem atmaya kıyamam, fotoda pek belli olmuyor okadar güzel bir dantelki kumaşı heder etmiş olmak istemyorum naapıcam bilmiyorum. Umarım güzel bir fikri olan vardır?

16 Eylül 2013 Pazartesi

SLM

Merhabalaaaaaaaaar...
burada olmayı çok özledimmm ama ne kadar çok istesemde aktif bir şekilde burada bulunamıyorum nedense. birsürü mazeretim var; yoğunluk, yorgunluk, zamansızlık, teknolojik sebepler yada beceriksizlik :) hangisini kabul ederseniz artık :)))
şaka bir yana gerçekten çok yoğun bir tempoda çalışıyorum 3 ay oldu ama hala bünyem bu tempoya alışamadı. akşam trafiği yorgunluğumu 2ye katlıyor ve haşat bir şekilde eve geliyorum. bazen en azından sizin yayınladıklarınızı göreyim yorgunluğumu alır diye bilgisayar başına otursam da ikidebirde kendine kendine kapanan bilgisayarımla savaşmaya gücüm olmadığını farkedip pes ediyorum :( bilgisayarımın format zamanı gelmiş gene. aslına bakarsan çöpe atılma zamanı geldi de kıyamıyorum ben cici kızıma, çok şey paylaştık birlikte anılarımız var :) hatıralarımı çöpe atamam...

    Sanırım yaz aylarında olduğumuzdan ötürü hafta sonlarını da mesai yapar gibi dışarıda geçirdim hep buyüzden de ayrı olduğumuz zaman zarfında pekte üretken olamadım. tamam tamam itiraf ediyorum hiç üretken olamadım :))
Aslında çabalamadım değil ama nedense neye elimi atsam bitiremedim.  ya malzemem eksik kaldı yada hevesim ama hepsinde bir bahanem vardı :) aaaaaaa fikrim geldi; yarım kalan işlerim başlığı altında bir post dizisi yayınlayabilirim aslında. evet evet bu fikri sevdim :)
o zaman bir dahaki postum YARIM KALAN İŞLERİM-1 de görüşmek üzere diyor hepinize sevgilerimi gönderiyorum... 

3 Temmuz 2013 Çarşamba

KUMAŞ SATIŞI

 Merhabalaaar,
yine ben bir ceee diyip kaybolayağım :)
uzun süre uğrayamadığım için üzülmüş kimbilir neler kaçırmışımdır diye hayıflanmıştım ama sonradan gördüm ki pek birşey kaçırmamışım aslında... kaçırmamışım derken elbetteki çok güzel paylaşımlar olmuş lakin blokların %90 ı bu blogta direniş var deyip yayın durdurmuş...
iyimi yapmış kötümü yapmış yapmalımıymış yapmamalımıymış o ayrı,ince ve uzun bir konu ama kendim açısından bakınca iyi ki yapmışlar diyorum :)) böylelikle fazla birşey kaçırmamış oldum...
durum böyle olunca madem ortalarda kimse yok diye bende yeniden tembel blogcu kimliğime büründüm. benim için hiçte zor olmadı :)))
neyse gelelim sadede;
buralara fazla uğrayamadığım için gerek bloğuma gerekse mailime gelen soruları yanıtlayamıyorum. o yüzden bu yazıyı yazma gereksinimi duydum ki cevap bekleyenler merak edenler vs aydınlansın diye...
maalesef artık yeni kumaş paketi yayınlayamıyorum çünkü buna  ayıracak vakit bulamıyorum. bilmiyorum dışardan nasıl görünüyor ama  inanın
*yazın sıcakta kışın soğukta gidip akşama kadar pazarda dolaşmak,
*tezgah başında kumaşın ucundan çekiştiren istanbulun 'kibarlaştırdığı' bayanlarla kumaşı alabilme mücadelesine girmek, 
*onca kumaşı yüklenip kolların ve belin kopmuş durumda eve gelmek, 
*onları tek tek fotoğraflamak, 
*tek tek ölçüp biçmek,
*etrafa iplerini ve tozlarını saçmak ve herşey bittikten sonra o yorgunlukla evi temizlemek zorunda kalmak.
*fotoları düzenlemek, 
*yazmak çizmek yayınlamak, 
*satışa sunmak, 
*takibini yapmak ve 
*gelen onlarca mesajı yanıtlamak gerçektende kolay değil ve çok vakit isteyen şeyler...

vakitsizliğin yanısıra ayrıca açıkça söylemem gerekirse;
* alacakmış gibi defalarca soru soranları sabırla yanıtladıktan sonra hiçbirşey demeden ortadan kaybolmaları,
*yada önyargılarından dolayı almayacağı belli olduğu halde beni ararmısınız deyip telefon numarasını bırakıp kendilerini aratmaları, 
* yada "alacağım" deyip başkasına satmayın diye ısrar edip sonradan vazgeçmeleri ve bu süre zarfında belkide gerçekten alacak olan kişilere "satıldı" demek zorunda kalmam 
* yada sanki ben dolandırıcıymışım gibi kapıda ödeme yoksa istemem diyenler hele hele ki neden önce ben parayı yolluyorum önce siz kumaşları gönderin beğenirsem parasını yollarım muhabbetine girenler yüzünden bu işten oldukça soğudum.  

ben sadece benim gibi dikiş severlerle ucuza maalettiğim kumaşları paylaşmak istemiştim ki kumaşlar maliyetli geldiği için bu zevkli hobiden mahrum kalmasınlar diye. ama maalesefki benim için eziyete dönüşmeye başladı...

bu sebeplerden dolayı artık yeni kumaş paketi yayınlamayacağım...
fakat son kalan 5 adet kumaş paketim var.
numaraları 7-10-11-13
ilgilenirseniz açıklama ve fotoları bu linkte.

Beni anladıklarını ve hakverdiklerini umut ederek benden yeni kumaş bekleyenlerden özür diliyorum. sonuçta bu kumaş satışı vesilesiyle farklı farklı şehirlerden çok  çok güzel insanlarla da tanışmıştım. hepsine sevgilerimi gönderiyorum....  

14 Haziran 2013 Cuma

SES VERİYORUM DO RE Miiiii :)))

Evet benim ben yaşıyorum :))
Öncelikle beni unutmayıp merak edenlere canı gönülden teşekkür ediyorum...

işe başladıktan sonra oldukça uzun bir ara verdim farkındayım ama daha yeni yeni düzene oturtabildim bazı şeyleri  maalesef.  Hem çalışıp hemde aktif blog kullananlara hayranlığım bir kat daha arttı :)))

Ben sadece 1-2 haftalık bir adaptasyon süreci yaşarım diye düşünürken evdeki hesap çarşıya uymadı maalesef. Ben sadece ay iş yeri evime uzak mı? ay ev işlerine yetişebilirmiyim bilmem ne derken başıma neler geldi neler, bahtsız bedevi olduğumu düşünmeye başladım :))
Gündemdeki malum olaylar patlak verince borsa yerlebir oldu... Benim işimde direkt borsa ile alakalı olunca bende yerlebir oldum. İnanılmaz bir iş yoğunluğu yaşandı şirkette, e tabi acemilikte var... anlayacağınız kabus gibi günler geçirdim günlerce mesaiye kaldım vs vs.
Herkes taksimde sabahlarken ben işyerinde sabahlayacaktım nerdeyse :)) neyse işler biraz normal seyrine dönmeye başladı ama hep bi diken üzerindeyim heran herşey olabilir...

neyse....

Maalesef ki üretken olamadım bu dönemde :( 
Ama sizinkileri görmek için sabırsızlanıyorum :) kimbilir neler kaçırdımmm hepsini görmem imkansız olsada...
hiç buraya dönemeyeceğimi sanmıştım :) 
kocaman sevgiler...

4 Mayıs 2013 Cumartesi

SEVİNEYİM Mİ? ÜZÜLEYİM Mİ?


Allakbullağım...
Öyle şaşkınım ki sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim...
Anneler günü için annemin yanına Antalya ya gitmeyi planlıyordum...
Tam 7 aydır gitmemişim ki hiç bu kadar çok açmamıştım arayı. 2-3 ennn fazla 4 ayda bir giderdim.
Biletimi aldıııım, bir kısım hediyeler aldıııııııım, bir kısım hediyeler diktim yada yaptım vs vs eni konu valiz yerleştiriyordum yani...
Derken dün telefonum çaldı ve hiç beklemediğim bir anda iş görüşmesine çağırıldım.
Perşembe gün aradılar, Cuma gün görüşmek istediler, Pazartesi başla dediler :)
Hala şokunu atamadım üzerimden, donuk donuk boş boş bakıyorum, bazen de manasızca sırıtırken yakalıyorum kendimi :))
Evlenirken şehir değişimi yapmak zorunda kalınca işimden ayrılmak durumunda kalmıştım. 
tekrar çalışırım ama ayy biraz evliliğe alışayım, ayy biraz istanbula adapte olayım, ayy kardeşimin nişanı geçsin, ayy kardeşimin düğünü olsun, ayy bi kere daha antalyaya gideyim ay şu bayram geçsin derken bahanelerim bitmek bilmedi... 
tam 4 sene olmuş! ben işten ayrılalı...

Üzülüyorum; valizimi bile hazırlamışken Antalya ya gidemiyorum :(
Seviniyorum; tekrar çalışma hayatına döneceğim :)
Endişeliyim; 4 sene sonra adapte olmayı başarabilecek miyim :/
Heyecanlıyım; yeni bir çevre ve yeni arkadaşlar edineceğim :s
Korkuyorum; hem işi hem evi birarada idare edebilecek miyim :0
Merak ediyorum; bu felaket istanbul trafiğinde işe nasıl yetişilir, eve nasıl dönülür :))  
İşte böylesine farklı duyguları birleştirince ortaya bu ablak surat çıkıyor, belkide benim suratım bu kızınkinden daha ablak şuan :))
sadece içimi dökmek istedim, zaman ayırıp okuyanlara teşekkür ederim 
sevgiler...

25 Nisan 2013 Perşembe

İŞTE BUNU YAPTIM :)


Hani size bilin bakalım ne yapıyorum diye sormuştum ya işte bunu yaptım :)
Bebe uyku seti...
Neler var bu bebe uyku seti içinde; 
1 adet yorgan 
1 adet yatma yastığı
1 adet yatak başı süs yastığı
1 adet çarşaf 
ama henüz çarşafını dikmedim.
çarşaf için düz renk bir kumaş almak istiyorum o zaman takımım tamamlanmış olacak...
Kısmetse anneler gününde Antalya da olmayı planlıyorum bunu da giderken teyzoşuma götüreceğim :) Bu aralar başka kime ne yapabilirim diye bir sürü şey dolanıyor kafamda ama klasik Türk misali yumurta kapıya gelince işe kalkışırsan yetişmez tabi :) 
Her zaman yaptığım gibi yapım aşamasını fotoğraflamak aklıma gelmedi ama yinede tarif etmeye çalışacağım... 

Yorgan nasıl dikilir :)
- Önce belirlediğim ebatta 2 adet dikdörtgen kestim. 
- Sonra kumaşların yüzleri birbirine bakacak şekilde üst üste koydum. Tabi bu arada resimlerin yönüne dikkat etmeyide ihmal etmeyin :)
- Sonra üç kenarını makinede dikerek bir kenarını açık bıraktım.
- Diktiğim parçanın yüzünü çevirerek sabun ve cetvel yardımıyla çizgiler çizdim. Bu çizgiler yorganın en son aşamasında elyaf kaymasın diye dikeceğim dikişin çizgileri.
- Elyafımın ölçülerini alarak kestim. Ben elyafı çift kat kullanmayı tercih ettim.
- Elyafı yorgan kılıfının içine  yerleştirdim. Kaymaması içinde kenar ve köşelerinden çengelli iğne ile tutturdum. 
- Açık kalan 4. kenarı diktim. Kumaş kenarlarını içe kıvırıp üst üste getirerek.
- En son olarakta sabunla çizdiğim çizgiler üzerinden makine dikişi geçtim. Buraya kadar herşey kolaydı ama bu son aşama bitmek bilmedi, bir ara vazgeçmeyi bile düşündüm. Elyafı makinede dikmek gerçekten çok zor oldu. Hemde 2 kat yapmıştım. Normalde dikiş makinesi için kapitone ayağı yada yorganlama ayağı dedikleri  birşey var, sanırım onu kullanmam gerekiyordu. Bu şekilde tam bir çin işkencesi oldu...
Umarım tarifim anlaşılır olmuştur, denemek isteyenler önce yorganlama ayağı alın benden söylemesi :)

23 Nisan 2013 Salı

SİZCE NE YAPIYORUM :)



 Malzemelerim biraz kumaş biraz da elyaf...
Bilin bakalım ne yapıyorum :) 
Tamam tamam itiraf ediyorum çok kolay bir soru oldu eminim hepiniz bildiniz :))
Sadace buralardayım demek istedim...
Buralardayım...

19 Nisan 2013 Cuma

TERRARİUM YAPTIM :)


Sonunda bende bir terrarium yaptım...
Çoğunuz artık biliyorsunuz bu aralar pek bi moda bunlar. Bilmeyenler içinde kısaca tarif etmek gerekirse terrarium; susuz akvaryumda bitki yetiştirmek diyebiliriz...
Terrain arazi demekmiş. Sanırım kavanozda oluşturduğumuz ortam minimize edilmiş bir tabiat oluyor. Tıpkı yerküre gibi katmanlardan oluşuyor. 
1- En alt tabakaya taşları yerleştiriyoruz. Bu taşlar tabiatta olduğu gibi süzgeç görevi görecek.
2- ikinci tabakaya ufalanmış mangal kömürü yerleştiriyoruz, bu da minik tabiatımızda küf ve mantar oluşumunu engellemeye yönelik olacak.
3- toprak tabakamızı yerleştiriyoruz. Burada kullanacağımız toprak orman yada bahçeden olmaması gerekiyormuş. İçinde yabancı yaratıklar bulunmasın diye :) çiçekçiden alınan torf kullanılması tavsiye ediliyor. Gerçi bana onlarda bağdan bahçeden dolduruyor gibi geliyor ama :)) onlarında içinde yabancı yaratık olmadığından emin değilim doğrusu. Neyse...
4- Bitkimizi ekiyoruz. seçtiğimiz bitki suyu seven cinsten olmalıymış...
5- Son olarak azıcık bir miktar cansuyumuzu da verdikten sonra Ta taam terreriumumuz hazııır. Üzerinide incik boncuk vs ile süsleyebilirsiniz...
Bunların ağzı açık ve ağzı kapalı olarak yetiştirilen versiyonları var. Ağzı kapalı olanlar farklı yöntemlerlemi hazırlanıyor arasında ne fark bilmiyorum ama kapalı olanlar bana daha enterasan geldiği için ben o şekil denemek istedim. Bir daha sulamaya gerek yokmuş. içerideki nemli ortam bitkinin su ihtiyacını karşılamaya yetecek. Bu kavanozun içinde ağzı kapalı bir şekilde yaşayabileceğine ihtimal vermesem de bunu deneyeceğim :)
umarım çiçeğim heba olmaz :(
hepinize hayırlı cumalar...

18 Nisan 2013 Perşembe

DANTEL

DANTEL

Bundan önceki yazımda paylaştığım kuşlu çantamın altından görünen dantelin modelini daha yakından görmek isteyenler olmuştu. Bu postu onlar için yayınlıyorum. Resme zoom yaparak ayrıntıları görebilirsiniz. Örmeyi bilenler için gayet kolay, göbekten başlanarak döne döne örülüyor. Ben ortaokula giderken annem ve babannem zorla dantel ördürürlerdi bana. Kız dediğinin çeyizi olmalıymış :) her yaz tatilinde tutuşturulardı tığı elime. Neyse Allah razı olsun öğretmişler. Şimdilerde öyle herkes bilmiyor dantel örmesini. Ama yinede eziyet eder gibi zorla yaptırmasalardı :)
Neler neler yapmışım geriye dönüp bakınca inanamıyorum. Evlenirken ördürdünüz bunları bana zorla dantelin modasımı kaldıki naapçam ben bunları diye söylendim durdum ama hiçbirini de anneme bırakmadım topladım geldim :) iyikide bırakmamışım şimdi dantel pek bi moda. Örtü olarak kullanmasamda başka başka alanlarda değerlendirebilirim. Bluzlere aplike yaparım, kolalar vazo, tabak vs yaparım olmadı kasnağa geçirir duvara asarım dimi :)
Ben bu resimdeki örtüden 4 tane yapmışım. hey gidi günler hey. şimdi 1 tane yap desen gö(z)üm yemez. 
Tabi ozaman herbirini anca bir yaz tatilinde yaptığımdan hiçbirinin boyu birbirini tutmuyor :)) 

SATILIK KUMAŞLAR

YENİ KUMAŞ PAKETLERİ YAYINLADIM...
GÖRMEK İSTERSENİZ 
BURAYA TIKLAYIN.

17 Nisan 2013 Çarşamba

HAMARAT HANIMLAR PARTİSİ

Parti varmış dediler bende koştum katıldım :)
Sevgili elişidefterinin düzenlediği bir etkinlikmiş bu. Ben ilk başta çekiliş gibi bir şey sanmıştım ama meğersem oy verme usulu ile yapılan bir etkinlikmiş.
Yaptığınız çalışmanın linkini vererek partiye katılıyorsunuz, katılan çalışmalar oylamaya tabi tutuluyor, süre sonunda da en çok oyu alan partinin hediyesine sahip oluyormuş. Hediyede çok cici bir sepet...
Ben linki verdim partiye katıldım ama oylama kısmında problem yaşıyorum, sizi rahatsız etmez kendi kendime oy verirdim ama yasakmış :)) 
hani diyorum benim biricik bitanecik en sevdiğim blogdaşlarım bana birazcık destek mi olsa :))) sizi ne kadar sevdiğimi söylemişmiydim hııııııı söylemişim neyse bida söylemiş oldum :)))
birinci olmam şart değil canııım maksat hiç oy alamamış demesinler yazııııııııııııııııık... 
"Bi sepet alacam diye paraladın kendini bee yavrum, hayır alamasan naaapacaaan? ööle böööle bi şekilde devam ettirecen hayatını bee çocuuum mecbuuuuuuur. Ne çektin bee xmadame ne çektin..." derseniz buradan oy verebilirsiniz :)))
20. ve 36. çalışmalar bana ait. oy vermek için herhangi bir şart gerekmiyor. resmin altındaki "vote" yazısına tıkladığınız zaman oy vermiş oluyorsunuz. 1 ürüne sadece 1 kere oy verebiliyorsunuz ve en fazla 3 oy kullanabiliyorsunuz. haydi pamuk tık tık lar vote ye...
sevgiler...

11 Nisan 2013 Perşembe

KUŞLU CLUTCH













Kuş ve kuş kafesi figürlerine bayılıyorum, o yüzden bu kumaşı görür görmez almıştım...
Annemlere yaptığım çantalardan sonra kendimede yapmak istemiştim ya işte bu kendime yaptığım...
Dikiş kalitesi olarak her yaptığım bir öncekinden daha güzel oluyor sanki keşke acemiliğimi kendi çantamda atsaymışım ama  naapalım oda annemlerin şansı :)
Farklı kumaşlardan birkaç tane daha yapmak istiyorum ondan sonra deri versiyonunu deneyeceğim bakalım onlar nasıl olacak...

Bu arada satılık ucuz kumaşlarıma yenilerini ekledim görmek için buraya tıklayabilirsiniz..

9 Nisan 2013 Salı

TABAKLI SABUN DEKUPAJ TAKIMI

sabuna peçete dekupaj

tabaklı sabun takım

Gala çiçeğini sever misiniz?
Ben bayırlırım...
Annemin bahçesinde vardı eskiden...
Gala çiçekleriyle sabuna dekupaj daha öncede yapmıştım.
Şimdi bir de onlara tabak yaptım takım oldular...
Elma şeklindeki porselen tabağa peçete dekupaj yaptım. 
Aslında bunu porselen tabağa değilde cam tabağa yapıyorlar daha kullanışlı oluyor ama ben birde böylesini deneyeyim dedim nasıl olmuş?
En kısa zamanda cam tabak versiyonunuda yapacağım...

DESENLİ KOT KUMAŞLAR

kot kumaş satışı
desenli kot kumaş
Kendim için aldığım kot kumaşlara en son bu desenli kotlarıda ekledim, kot koleksiyonum genişlemiş oldu :) Pek bi şirin geldi bu desenli kotlar gözüme...
Kararsız kaldım o yüzden size sorayım dedim; yayınladığım satılık kumaş paketlerinin içersinde kot kumaşta görmek ister misiniz? Eğer görmek isterseniz bundan sonraki alışverişlerimde sizler için de kot kumaş alıcam. Kot kumaş talepleriniz için iletişim sayfasını kullanarak mesaj bırakabilirsiniz...
Bu arada yeni kumaş paketleri yayınladım görmek için buraya tıklayın...