24 Haziran 2015 Çarşamba

PART-1 (boyama)


         Eveeeet burada bahsettiğim mutfak değişim projemin ilk ve en zor aşaması boyama kısmını bitirdim.
düşündüğüm kadar kolay olmadığını itiraf etmeliyim. Hatta oldukça eziyetli oldu. Çalışıyorken böyle bir şey yapmak pekte mantıklı değilmiş. Sabah 7 de evden çıkıp akşam 8:30 da geri geldiğim için haliyle hafta içi yapacak vaktim olmadı hafta sonundan hafta sonuna 3 hafta sonum bununla geçti. Şimdiki aklım olsa tekrar bu işe kalkışırmıydım? HAYIIIR :))

        Benim boyama işlemim çok amatörce oldu. İşten anlayanlar bana kızacak biliyorum aaa öyle olmaz diye. Ne altına astar ne üstüne vernik hiç bir şey yapmadım. Boyadım geçtim. Biraz sabırsızım galiba. Umarım ilerleyen zamanda heder olmaz oturur ağlarım valla çok emek verdim. Dolabın çerçeveli olması, o girintiler çıkıntılar beni çok uğraştırdı.  Boyanın kokusu benim gibi migrenli biri için çekilmez eziyetti.  Diğer katları boyayabilmek için Kurumasını beklemek ayrı bir işkence. Bu aşamalar boyu mutfakta yemek yapamamak bambaşka bir sıkıntıydı. Neyse sonunda bitti... 

       Kullandığım boya yukarıdaki resimde gördüğünüz boya. En küçük boyundan 2 tane aldım. Yarım kutu arttı. Boyadan bahsetmişken Bu arada yapı marketlerde kazıklandığımızın farkındasınız değil mi? Yapı markette 25 TL olan bu boyayı gözünü sevdiğim mahallemin nalburunda 15 TLye aldım.
Uygulamamı da  aşağıdaki resimde görebilirsiniz. Bildiğin lake gibi oldu :)
Sevgiler... 




Mutfağımın bitmiş halini görmek için BURAYA tıklayınız.

21 Haziran 2015 Pazar

MENEKŞE TERRARIUM

    



        Daha önce buradaki yazımda bir terrarium denememden bahsetmiştim. Bu kapalı ortamda bitkinin kendi doğal ortamını yaratıp yaşaması gerekiyordu ama maalesef çürüdü. Belkide suyunu fazla koydum bilemiyorum ama bir yerde bir yanlış yaptığım kesin. 


        
           Bu sefer açık terrarium deneyeceğim. Gerçi buna terrarium mu denir arajman mı denir bilemiyorum ama :)



         Kobay olarak açmamakta inat edip beni delirten menekşemi kullanacağım. Ama aramızda kalsın ben ona açmış süsü vereceğim :)



        Dekor olarak ise memleketimin taşını kullandım çok romantik değil mi? 
Salonumun ortasında memleketimin taşını toprağını izlemek beni mutlu edecek. Hem güzel bir dekor olacak hemde oldukça yüksek bir maneviyat taşıyacak.  



       Düşünsenize İstanbul un çıldırtıcı, bezdirici,iğrenç akşam trafiğini saatlerce çektikten sonra hiç ulaşamayacağım sanıp evime ulaşıp kendimi salona atınca, karşımda Antalyamın güzel plajlarından topladığım taşları seyredeceğim. Kızgın kumlardan serin sulara...  
Düşündümde bunları görmek bazen bana tatili anımsatıp acı verecek galiba :)
Sevgilerimle...